“Live Mail ne zaman betalıktan kurtulacak da eşte dostta var olan yeni sistemi biz de kullanacağız?” diye düşünen arkadaşların olduğuna eminim. Gerçi hantal yapısı itibariyle kullanmaya değip değmeyeceği tartışılabilir. Lakin bizde her zaman en yeniye en son sürüme sahip olma hastalığı benim de Live Mail hakkında meraklanmama neden oldu.
Bir ara hayli uğraştım; yapmadığım hile, etmediğim desise kalmadı. Ama ne yaptıysam nafile, Live Mail’e geçmeyi bir türlü beceremedim. Gmail icat oldu olalı kapasite sorunu da yaşamadığım ve Live Mail’in sunacağı 2 GB’a ihtiyaç duymadığım halde bu kadar uğraşmış olmama en sonunda kendim de şaşırdım. Bir türlü muvafık olamamanın da vermiş olduğu kızgınlık ve moral bozukluğuyla işin peşini bırakmıştım ki birkaç gün önce başıma enteresan bir olay geldi. Nasıl oldu bilmiyorum ama şu an hatırlayamadığım bir nedenden ötürü açtığım fakat hayli uzun zamandır kullanmadığım bir Hotmail adresimi kontrol edesim tuttu. Hesaba giriş yaptığımda doğal olarak geçen uzun zaman sonrasında deaktif olan hesabın aktivasyonunu yaptım. Hotmail Staff ilk mailimi gönderdi, maili silip kapattım. Ertesi gün tekrar oturum açtığımda bir de ne göreyim; sol üst bölümde “msn Hotmail” logosu ile kullanıcının hesap ismi arasında “Live Mail Beta’yı deneyin” gibi bir ibare duruyor. “Saatlerdir aradım, kaçtın. Peşini bırakınca kendin mi geldin? Tövbe tövbe!” dedim içimden. Fakat tabi ki ayağıma gelen bu fırsatı da kaçırmadım ve Hotmail’i Live Mail Beta’ya çeviriverdim.
Muhakkak biliyorsunuzdur, Yahoo! da yeni mail sistemine geçme çalışmaları yapıyor ve Yahoo! Mail Beta da kullanmak isteyen kullanıcılara hizmet veriyor. Her ne kadar Türkçe seçeneği bulunmasa da ben Yahoo!’nun betasını Microsoft’un köşe bucak herkesten saklamaya çalıştığı betadan kat be kat daha beğendim.
Nedenlerine gelince;
1. Fazla sert ve/veya önyargılı bir yorum olduğunu düşünebilirsiniz fakat yine de bu düşüncemden vazgeçmeyeceğim. Live Mail yine Microsoft’un tekelcilik anlayışının izleri ile dolup taşıyor! Internet Explorer’da sorun yokken Firefox’ta çerçevelerin genişlik ve yüksekliklerini ayarlamak gibi birçok özelliği hala çalışmıyor. Opera’da ise Firefox’taki sorunun yanı sıra altta veya sağda kullanma seçenekleri sunulan okuma bölmesi tamamıyla kayıp. Seçenekler’de açılan dropdown menü de hakeza meçhul! Yani henüz standartlara yaklaşmaktan çok uzakta Microsoft!
2. Microsoft’un gerek işletim sistemi gerekse diğer yazılımlarının başındaki en büyük sorunlardan biri olan performans, Live da olsa Dead da olsa mailinde de devam ediyor. Yahoo!’nun devekuşu tarafından kovalanan adamı kaçışını tamamladıktan sonra bilgisayarınızdaki herhangi bir posta okuma programı ile postalarınızı okuyormuşsunuz hissi veren betasına alışmış iseniz Live Mail kesinlikle gözünüze hoş ve performanslı görünmeyecektir.
3. Ayrıca üst bölümde logo banner kullanma alışkanlığını bırakamayan Microsoft’un gözümüze sokarcasına koyduğu logo desem değil, banner desem hiç değil ucube resmin de göz zevki ve hareket serbestisi arayanları üzeceği de bir gerçek. Oysa Yahoo! Mail Beta’yı açtığınızda sanki sahip olunan ekranın her pixeli düşünülerek değerlendirilmiş hissine kapılıyorsunuz. Renk seçimi itibariyle kullanıcıyı yormaması, istenilen içeriği anında sunup reklâm imajlarını sonradan yüklemeye bırakması yine Yahoo!’nun artı hanesine yazılacaklar arasında.
Şekilden ziyade işleve önem verdiğinden, kendini ispatlama veya rekabet etmeye ihtiyaç duymadığı için bu tür yarışlara girmediğinden ve görsel olarak aynı kulvarda yarışmadıklarından Google Mail (Gmail)’i bu karşılaştırmanın dışında tuttum.
Sonuç olarak ise Türkçe desteği olmaması haricinde bir eksisi olmayan Yahoo! Mail Beta, Microsoft’un köşe bucak denenmesinden bile kaçırdığı Live Mail Beta ile kıyaslanamayacak kadar üst sınıfta benim gözümde. Hala kendi ormanında yaşadığını düşünen Bill Gates’in kendisinin haricinde de kural koyucu, kanun yapıcıların (web standartları vs. anlamında) da olduğunu ve herkesin yapabileceği işi yapması gerektiğini kabullenmesi gerekmektedir. Aksi taktirde 3-5 günde bir harf ve rakamlarla doldurulan Program Ekle/Kaldır menüsüne sahip işletim sistemlerinin hantallığına, “Filan program geçersiz bir işlem yürüttü ve kapatılması gerekiyor” safsatalarına mahkum olacağız gibime geliyor. Üstelik bu kadar derdi, sıkıntıyı da yüzlerce hatta binlerce dolar vererek satın almış olacağız. Hiç akla ve mantığa uygun geliyor mu sizce?