Azize

Berkemal değil artık kalbimin asayişi
Hasretinle yoruldu deli gönlüm, Azize!
Aşka uyarlıyordu her sözü, her deyişi
Lügatlere darıldı deli gönlüm, Azize!

Bilseydi gideceksin en sonunda Hasan’a
Tereddütsüz, koşulsuz uyar mıydı yasana?
Sevgi paylaşmak diye “Tasam” dedi tasana
Bin yerinden kırıldı deli gönlüm, Azize!

Eremedi şu yalan dünyada bir ahtına.
Yerimde her kim olsa lanet eder bahtına.
Sayende ıstırabın, sefilliğin tahtına,
Sultan olup kuruldu deli gönlüm, Azize!

Bende umutlar kırık hayaller darmadağın,
Sendeyse zevk-ü sefa nişan, nikâh ve düğün.
Ettiklerinden sebep günde en az üç öğün
Çarmıhlara gerildi deli gönlüm, Azize!

Direndi her acıya kar etmedi inadı,
Yenik düştü kırıldı bin yerinden kanadı.
Ne zaman arandıysa ayyaşa çıktı adı
Meyhaneden soruldu deli gönlüm, Azize!

Zerre kötülük yoktu niyetinde özünde,
Günahsızken kavruldu hasretlerin közünde.
Ciğerleri beş para etmezlerin gözünde
Hor ve hakir görüldü deli gönlüm, Azize!

Hep sonbahar yaşarım yazdan hazana kadar.
Nefretimden içerim her gün sızana kadar.
Ayrılık yasasıyla buradan Fizan’a kadar
Mahkûm olup sürüldü deli gönlüm, Azize!

Tercan Keskin

Bir Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Lütfen bütün alanları doldurun.