Tamam sensin güzelim bu oyunun galibi
Mağlub olarak bana çekip gitmek farz oldu
Bir deryada yelkensiz rotasız sandal gibi
Hicran güzergahına akıp gitmek farz oldu
Müsaade eder bahtım bayram seyran günleri
Gülerdim fazla gördün kaldırdın izinleri
Gönlümün bahçesinde büyütüp hüzünleri
Mutluluğun ardından bakıp gitmek farz oldu
Sevilmeyi kalbime ırak ettin neyleyim
Bahçemin baharını kurak ettin neyleyim
Bensiz hayat nasıldır merak ettin neyleyim
Huzurundan hicrinle çıkıp gitmek farz oldu
Cesurca imzaladın ayrılık fermanını
Düşünme derbederin derdinin dermanını
Kesat hasat eyleyip bu yılın harmanını
Seneye çok ümitler ekip gitmek farz oldu
Bana mısın demezdim türlü işkencelere
Bir cümlen mecnun etti saldı düşüncelere
Kaderime yazdığın sabahsız gecelere
Çaresizce boynumu büküp gitmek farz oldu
Ben gülmeyi beklerken kaderin bak ağına
İskan eyledi beni dertlerin sokağına
Ömrümü adadığım aşkımın şakağına
Ellerimle bir mermi sıkıp gitmek farz oldu
Kalbinin hammaddesi nasırmış geç anladım
Aşkta payım tam değil küsürmüş geç anladım
Sevgisiz bir hayata esirmiş geç anladım
Gönlümü zindanlara tıkıp gitmek farz oldu
Başkası mı zannettin umudumu kıranı
Sen imar ettin bak bu abide-i viranı
Gözüm gibi baktığım kalan her hatıranı
Resimlerine kadar yakıp gitmek farz oldu
Gönlümün çektiğini anlatsaydım beynime
Düşünmeden ilmeği takacaktı boynuma
Bilmeden aşk yılanı beslediğim koynuma
Teselli hançerini sokup gitmek farz oldu
Gidiyorum eline çeşit çeşit kına yak
Rengi gözyaşıma denk kana eşit kına yak
Hindistan’dan kervanla tırla taşıt kına yak
Bana da deli gönlü yakıp gitmek farz oldu
Tercan Keskin