Tarihin her döneminde kısa zamanda ve kolay yoldan hatta hiç çalışmadan zengin olup refah içinde yaşamak isteyen çok insan oldu. Zevke ve rahatlığa düşkün doğası gereği her insanın buna meylinin olmasını bir nebze de olsa anlamak mümkün aslında. Fakat bu zaafın güdülerine uymak çoğu zaman beklenenle hiç de alakası olmayan nahoş durumlara maruz bırakıyor insanı.
Yine kolay yolla zengin olmak isteyip bir miktar da kafası hileye ve kurnazlığa meyilli düzenbazların eline düşen bu kolay yaşam muhterisleri, düştükleri tuzağı ancak iş işten geçtikten sonra anlıyorlar. Ve neredeyse hemen her gün haberlere konu olmaktan kurtulamıyorlar.
Bu tip kolay yaşam heveslisi miskinlerin anlamadıkları önemli bir şey var; ahlaki ve vicdani değerleri dejenere olmamış her insanın çalışıp hak ederek, alnının teri, emeğinin hakkıyla kazanmasının verdiği huzur ve mutluluğun yerini hiçbir şeyin tutamayacağı gerçeği. Ve yine legal yani yasalara uygun olsa bile hak edilmeden sahip olunan şeylerin aslında başka insanlardan çalmanın makyajlanmış, kılıfına uydurulmuş bir çeşidi olduğu.
Muhtemelen biz göremeyecek olsak da umarım çocuklarımız kimsenin hak etmediği şeyleri elde etmek için yalan-dolana ve zorbalığa başvurmadığı, başkalarına ait olana göz dikmediği adil ve müreffeh bir dünyada yaşama imkanına sahip olabilirler.