Birkaç faydalı CSS kodlama ipucu

Birkaç faydalı CSS kodlama ipucu

İnsan, uzun süre aynı şeyleri yaptığı zaman bir düzen ve standart tutturup hem süreden hem de gereksiz yere fosfor harcamaktan kurtuluyor. Bu durum, zaman ve fosfor tasarrufunun yanında yazılan kodun kullanılabilir, okunabilir, uzun ömürlü ve evrensel standartlarda olması gibi birçok avantajı da beraberinde getiriyor. Aşağıda özellikle CSS ve HTML kodlaması ile uğraşanların işini kolaylaştırmak adına kaale almaya değer birkaç madde bulacaksınız.

reset.css kullanın

Tarayıcıların yerleşik stilleri farklı yorumlamalarından kaynaklanacak sorunları minimize etmek için bir reset.css kullanmak her zaman faydalıdır. Aşağıda kullanabileceğiniz birkaç popüler reset.css örneği mevcut.

https://meyerweb.com/eric/tools/css/reset/
https://clarle.github.io/yui3/yui/docs/cssreset/
http://necolas.github.io/normalize.css/
http://html5doctor.com/html-5-reset-stylesheet/

Ben, Eric Meyer tarafından hazırlanan reset.css v2.0 kullanıyorum.

Kısa CSS tanımlamaları kullanın

Mecbur kalmadıkça uzun tanımlamalar yapmak yerine kodlarınızı mümkün olduğunca kısaltın. Zira kısa tanımlamalar kullanmak, gerek temiz kod yazımı gerekse anlaşılabilirlik açısından hem size, hem de haleflerinize (sizden sonra geleceklere) avantaj sağlayacaktır. Kısa CSS tanımlamalarının avantajını, ileride yazdığınız kodlarda güncelleme ve düzenleme yapmak zorunda kaldığınızda kendinizi kalabalıklaşmış kodlarla boğuşmak yerine bir bakışta şıp diye anlaşılabilen kodların içinde bulduğunuzda anlayacaksınız. Performans için dosya boyutundan edeceğiniz avantajı saymıyorum bile.

.post-title {
    font-family: Arial, Tahoma, Verdana;
    font-size: 15px;
    font-style: italic;
    font-weight: bold;
    line-height: 30px;
}

yerine

.post-title {
    font: italic bold 15px/30px Arial, Tahoma, Verdana;
}

kullanım şeklini tercih edebilirsiniz.

Yine benzer şekilde özellikle margin ve padding gibi birden çok ve farklı değer verilebilen tanımlamaları yaparken tekrar eden değerleri kullanmaktan kaçının.

.container {
    margin: 10px 10px 10px 10px;
}

kullanımı yerine

.container {
    margin: 10px;
}

kullanımı,

.container {
    margin: 20px 10px 20px 10px;
}

kullanımı yerine de

.container {
    margin: 20px 10px;
}

kullanımı aynı sonucu verecektir.

CSS bloklarını birbirlerinden ayırın

Her bir bölge için tanımladığınız CSS kodlarını tek bir blok olarak bir arada tutun ve bu bölümleri anlaşılır yorum başlıkları ile diğer bölgelerin kodlarından ayırın. Böylece bir bölümde yapacağınız bir değişiklik için nerede düzenleme yapmanız gerektiğini rahatlıkla bulabilirsiniz.

/**
 * Header
 */
.header {
    line-height: 24px;
    margin-bottom: 20px;
    padding: 10px;
}

.site-title,
.site-description {
    font-family: Helvetica, Geneva, Arial, sans-serif;
    font-size: 24px;
}

/**
 * Navigation
 */
.navigation {
    margin-bottom: 10px;
}

.navigation ul {
    list-style-type: circle;
}

.navigation li {
    float: left;
    margin-right: 10px;
}

.navigation li a {
    color: #d00;
}

/**
 * Footer
 */
.footer {
    background: #eee;
}

.footer a {
    color: #333;
    font-size: 11px;
    text-decoration: underline;
}

Özellikleri bir arada toplamak için classları dağınık kullanmayın

Ortak özellikler atanması gereken elemanları ve class tanımlamalarını bir arada toplamak ile aynı özelliği birden çok eleman / class için tanımlamak arasında kalabilirsiniz. Bu durumda benim tercihim aynı özelliği birden çok eleman / class için tanımlamak oluyor. Her ne kadar diğer seçeneğin de avantajları olsa da sürdürülebilir bir kodlama yapısı için ikincisi çok daha makul ve mantıklı görünüyor.

Yani bahsettiğim;

.header,
.footer {
    line-height: 24px;
    padding: 10px;
}

.header {
    background: #333;
    color: #fff;
}

.footer {
    background: #eee;
    color: #222;
}

şeklinde bir kullanımdan ziyade

.header {
    background: #333;
    color: #fff;
    line-height: 24px;
    padding: 10px;
}

.footer {
    background: #eee;
    color: #222;
    line-height: 24px;
    padding: 10px;
}

şeklinde kullanmaktır.

Bu kullanım başlangıç için veya birkaç satırlık kod bloğu için yanlış bir kullanım şekli olarak görülse de çok fazla sayıda class ve id ile çalıştıkça hiç de yanlış olmadığı anlaşılacaktır. Aksi durumda, ileride çoklu tanım yaptığınız elemanlardan sadece bir tanesi için tanımladığınız özelliği değiştirmek istediğinizde; bu değişikliğin başka elemanları da etkileyip etkilemediğini sorgulamanız, etkilemişse etkilenenler için de ekstra tanımlamalar yapıp eski haline getirmeniz gerekecektir. Ki bu kadarıyla uğraşmak da pek doğru bir yaklaşım gibi görünmüyor.

Elemanların asli özelliklerini koruyun

Elemanlara standart kullanım özellikleri harici ekstra özellikler tanımlamayın. Örnek: strong için altı çizili bir tanımlama yapmak doğru değildir. İlla bu tür elemanlara özellik atamanız gerekiyorsa o eleman için bir class tanımlayıp o class için özellik belirleyebilirsiniz.

strong {
    text-decoration: underline;
}

yerine

strong.comment-author {
    text-decoration: underline;
}

şeklinde kullanırsanız daha sonra başka bir yerde strong uyguladığınız bir başlığın altının neden çizili olduğunu aramak zorunda kalmazsınız.

Anlaşılır ve mantıklı class – id isimleri kullanın

Her ne kadar her eleman için makul ve mantıklı class ve id ismi bulmak bir süre sonra zorlayıcı bir durum olsa da makul ve mantıklı isimler kullanmak her zaman yararlıdır. Birkaç harften oluşan kısaltmalar dosya boyutundan kazanmak için yararlı gibi görünse de stil dosyanızın içeriği yüzlerce hatta binlerce satırı geçtiğinde ve birbirine benzer bir sürü tanım olduğunda içinden çıkılmaz bir karmaşaya sürüklendiğinizi anlarsınız fakat iş işten geçmiş olur.

Aşağıdaki iki CSS bloğundan hangisinin daha okunabilir olduğunu söyleyip kıyaslama yapmanın gerekli olmadığını düşünüyorum.

.cnt {
    margin: 10px;
    padding: 5px;
}

.pt {
    font-size: 18px;
    font-weight: bold;
}
.content {
    margin: 10px;
    padding: 5px;
}

.post-title {
    font-size: 18px;
    font-weight: bold;
}

Sıfırlara değer vermeyin

Sıfır zaten sıfırdır ve px veya em ile bir değer tanımı yapmanız hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. O nedenle 0px veya 0em şeklinde kullanım yapmaktan kaçının.
Yanlış kullanım şekli:

.comment {
    margin: 0px 10px 0px 5px;
}

Doğru kullanım şekli:

.comment {
    margin: 0 10px 0 5px;
}

Zorunlu üst elemanları genel tanımlamalara eklemeyin

Zaten bir üst elemana bağlı olmak zorunda olan elemanlar için CSS tanımlaması yaparken üst elemanını da kullanmayın.

ul li {
    float: left;
}

tanımlamasında ul kullanımının,

table td {
    padding: 5px;
}

tanımlamasında da table kullanımının hiçbir anlamı yoktur.

Çünkü bir listede li kullanabilmek için bir üst elemanı olan ul, bir tabloda td kullanabilmek için de yine bir üst elemanı olan table kullanmak zorundasınız. Ve sizin yapacağınız stil tanımı, siz üst eleman kullansanız da kullanmasanız da geçerli olacaktır.

CSS tanımlamalarında üst eleman ancak bir belirteçle (class veya id) kullanıldığında bir anlam kazanır. Şöyle ki;

ul.cat-list li {
    font-weight: bold;
}

Bu tanımlama ile sadece cat-list classı atanmış liste elemanlarının yazıları kalın olacak, bu tanım diğer liste elemanlarını etkilemeyecektir.

Ve diğerleri

Kendiniz için en kolay ve en kullanışlısının hangisi olacağına inanıyorsanız onu seçip standart bir isimlendirme sistemi kullanın.

– Tümü küçük harfle isimlendirme yapabilirsiniz:

.author-name {
    font-size: 18px;
}

– Sadece kelimelerin ilk harfleri büyük, diğerleri küçük şeklinde isimlendirme yapabilirsiniz:

.Author-Name {
    font-size: 18px;
}

Bir standardınızın olması için sabit bir ayraç belirleyip tüm isimlendirmeleri aynı ayraçla yapın.

– Ayraç olarak tire (-) kullanabilirsiniz:

.author-name {
    font-size: 18px;
}

– Ayraç olarak alt çizgi (_) kullanabilirsiniz:

.author_name {
    font-size: 18px;
}

Ben, class ve id isimlendirmelerini tümü küçük harfle ve kelimeleri tire ile ayırarak yapmayı tercih ediyorum.

Az lafla çok şey anlatmak her babayiğidin harcı değil, hele ki benim hiç değil! O nedenle yazı epey uzun olmasına rağmen hala değinilmesi gerektiği halde değinemediğim birçok madde var. Neyse ki bu maddelerin neredeyse tamamı az buçuk İngilizce bilgisi olanların anlayabileceği halde birileri tarafından yazılmış. Aşağıya gerek bu yazıyı yazarken faydalandığım gerekse yazıda bahsedemediğim ipuçlarını barındıran birkaç makaleye bağlantı ekliyorum.

SEO nasıl yapılmaz?

SEO nasıl yapılmaz?

Günümüz internet aleminin en popüler terimlerinden biri olan SEO yani Arama Motoru Optimizasyonu; hakkında az-çok bilgi sahibi olanların uzmanı kesildiği, hiç bir bilgisi olmayan ve/veya kısa zamanda sitesini zengin olacak miktarda para kazanacak seviyelere getirmek isteyenlerin ise öğrenmeye heves ettiği bir (neredeyse) meslek dalı haline geldi. Hal böyle olunca da SEO hurafeleri başlıklı yazımda bahsettiğim gibi hem uzmanı hem de dezenformasyonu bol bir alan oluverdi. Peki, o zaman bu işi nasıl yapmak gerekiyor? Öncelikle bu soruya cevap verebilmek için SEO denen şeyin nasıl yapılmayacağını bilmek gerekiyor. Öyleyse gelin “SEO nasıl yapılmaz?” sorusuna hep beraber cevaplar arayalım.

Yazılar etiket çöplüğüne döndürülerek SEO yapılmaz!

Çoğu site sahibinde ve editörde yerleşmiş bir kanı olan “Konuya ne kadar çok etiket eklersem o kadar anahtar kelimede üst sıralarda çıkarım” düşüncesi hem yanlış hem de orta ve uzun vade için zararlıdır. Yanlıştır çünkü bir etikette (o da garanti değil) üst sıralarda çıkmak için onlarca indekslenmeyen çöp etikete sahip olmak, bir site için pek de iyi ve iç açıcı bir durum olmasa gerek. Evet, bazı durumlarda etiket sayfaları asıl konulardan daha önce ve üst sıralarda çıkıyor. Fakat bu, çok sık karşılaşılan bir durum olmadığı için önerilen ve faydalı bir yöntem değildir. Velhasıl, gerçekleşme olasılığı oldukça düşük bir durum için yazıları etiket çöplüğüne çevirerek SEO yapılmaz…

Kopya içerik yayınlayarak SEO yapılmaz!

Başka sitelerin içeriklerini birebir kopyalayıp siteye ekleyen ve bot olarak adlandırılan uygulamalar, birçok webmaster forumunda neredeyse bir paket sigara fiyatı karşılığı satılıyor. Bu tür içerik ekleme araçları ile oluşturulan içerikler, diğer yüzlerce hatta binlerce site ile birebir aynı olacağı için sitenin, arama motorlarınca kopya içerik yayınlayan bir site olarak işaretlenmesine neden olacaktır.

SEO hurafeleri başlıklı yazımda da belirttiğim gibi kopya içerik, yüksek ziyaretçi sayılarına ulaşmak için kullanılan araçların başında gelmektedir. Fakat kopya içerik ile ulaşılabilecek ziyaretçi limitleri, sitenin kategorisine bağlı olarak hemen hemen bellidir. Periyodik olarak site analizleri ve rapor kıyaslamaları yapanların rahatlıkla görebileceği bir gerçek şu ki; devamlı kopya içerik yayınlayan siteler, ziyaretçi sayısı bağlamında bir süre sonra yerinde saymaya, bir süre daha sonra da düşüşe geçmeye başlar. Bu tür sitelerden pek şanslı olanları, bu düşüş sonrası oturdukları ziyaretçi sayısı aralığında “Ne uzar, ne kısalır” dedirtecek şekilde yaşamlarını sürdürürken, şanssız olanları ya arama motorlarınca listeleme dışı bırakılır ya da kendilerine ancak arama sonuçlarının en sonlarında yer bulabilirler.

Bütün bunlardan, SEO’nun sadece kolay ve hileli/illegal yollar kullanılarak kısa sürelerde ulaşılan yüksek ziyaretçi sayıları ile ölçülen bir şey olmadığı sonucuna varmak yanlış olmayacaktır.

WordPress tema dağıtarak SEO yapılmaz!

Son dönemde Şirinlerin mantar evleri gibi türeyen SEO platformu sitelerin birçoğunun, gerek backlink almak suretiyle PageRank değerlerini artırmak, gerekse piyasada bilinirliklerini artırıp isim yapmak adına (oldukça basit ve ucuz bir yol olan) WordPress teması hazırlayıp dağıtma işine yöneldiğini gözlemliyorum. Bu işi yaparken de temalarının SEO ile yoğrulduğunu, kısa zamanda mucizeler yaratacağını söylemekten çekinmiyorlar. Günümüzde pazarlama ve satış eylemleri için kullanılan araçların başında mübalağa gelse de, bu denli yüksek frekanslı mübalağaya partal demek hiç de yanlış olmaz. Yani WordPress’in arama dostu bir yapıda inşa edilmesinin avantajını (kendilerine fayda sağlamak için) dağıttıkları temalardan menkulmüş gibi sunmaya çalışan bu zümrenin yaptığı gibi tema dağıtarak SEO yapılmaz!

Paravan siteler açarak SEO yapılmaz!

Bir sitenin başka sitelere verdiği bağlantılar iltifat, referans veya kaynakça olarak düşünülebilir. Bütün bunların tamamına ise bir internet terimi olarak backlink denir. Yani başka bir siteden verilen bağlantı. Nasıl ki yapılan iyiliğin kıymetlisi karşılık beklemeden yapılanı ise alınan backlinkin değerli olanı da altında başka bir niyet, ardında gizli bir hesap olmadan verilmiş olanıdır. İltifat almak için beğenilen bir şeyler yapmak, referans veya kaynakça olarak gösterilebilmek için de değerli bir şeyler üretmek gerektiği için doğal yollarla backlink almak zordur. Hal böyle olunca Süpermen oldukları için kısa zamanda çok iş çıkartmak isteyen SEO uzmanlarımız backlink işinin de naylonunu icat ettiler; paravan siteler açıp ana siteye bağlantılar vermek!

İnternet üzerinden sağlıklı bilgiye ulaşmak zaten bir dert iken (ki bunu dünyanın en bilinen markasının temelde arama hizmeti sunuyor olmasından anlamak zor değil) sağ olasıca SEO uzmanları, üç-beş kuruş daha kazanmak için bu zorluğun şiddetini artırıp internetin çöplüğe dönmesine katkı sağlıyorlar. Gün gelecek ve kendi çalışma alanını kirletmenin makul ve mantıklı bir insanın yapacağı sağlıklı bir eylem olmadığını anlayacaklar. Umarım o zaman iş işten geçmiş olmaz.

Ben yine üzerime düşen görevi yerine getiriyor, hangi alanda olursa olsun bir işin makbulünün doğal olanı olduğunu belirtip paravan sitelerle SEO yapılmayacağını pek muhterem uzmanlara hatırlatıyorum.

Gerekli gereksiz her yazıya yorum bırakılarak SEO yapılmaz!

Düşen alan adı (domain) ve barındırma (hosting) maliyetleri nedeniyle paravan siteler oluşturup SEO çalışması yapılan sitelere backlink desteği sağlamak oldukça kolaylaştı. Fakat bu kadarına bile zahmet etmek istemeyen kolaycı uzmanların başvurduğu başka bir backlink elde etme yöntemi, ziyaretçisi ve PageRank değeri yüksek sitelerdeki yazılara yorum bırakmaktır. Kısa zamanda bağlantı çöplüğüne döndüğü için bu sayfaların etkisi oldukça azdır. Olur-olmaz her kategoriden site için birçok uygunsuz kelime ile bağlantı oluşturulduğundan, bu yolla temin edilen backlinkler bir süre sonra bağlantı verilen siteye yarar sağlamak yerine zarar vermektedir.

Ortalıkta “Ben SEO uzmanıyım” naralarıyla dolaşan birçok tatlı su SEO’cusunun SEO kontrol listesinin vazgeçilmez kalemleri olan bu maddelere daha başka eklemeler de yapılabilir. Fakat gerek yazının uzaması, gerekse diğer maddelerin öncelik ve önem açısından yukarıdakiler kadar mühim olmaması nedeniyle bu yazıyı burada bitirmek yerinde olacaktır. Fırsatım olursa belki başka bir zamanda kalan maddeleri bir devam yazısı olarak yazarım.

Android cihazlar için ücretsiz antivirüs programları

Android cihazlar için ücretsiz antivirüs programları

İnsan, yarım akıllı bir cep telefonundan (Sony Ericsson Aspen [M1i]) akıllı bir telefona (Samsung Galaxy S II) geçiş yaptığında ister istemez bir şaşkınlık evresi yaşıyor. Hele ki yarım akıllı, eli kolu bağlı bir işletim sistemi (Windows Mobile 6.5) ile çalışırken, akıllı telefonda Android gibi kendisi ile yapılabileceklerin sınırı olmayan bir işletim sistemi varsa. Birkaç ay önce aynen bu durumla karşı karşıya kaldım. Şükür ki, bu şaşkınlığı üzerimden atmam pek de uzun sürmedi. Şaşkınlığımı üzerimden attıktan sonra öğrendiklerimi fırsat buldukça Android kategorisi altında yazmaya çalışacağım.

Bilgi sistemlerinde birinci sıranın güvenlik olduğunu düşündüğüm için, Android kategorisinin ilk yazısında Android cihazlarda kullanılabilecek ücretsiz antivirüs programlarından seçtiğim birkaçı hakkında bilgiler aktaracağım.

Kendileri hakkında bilgi ve ekran görüntüsü paylaştığım programları aşağıya alfabetik olarak sıralıyorum. Zira hangisinin daha iyi olduğu, kullanıcının ihtiyaçları ile belirlenebilecek bir durum ve aşağıdaki bilgiler ışığında her kullanıcı kendi ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak programı belirleyebilecektir. Kendi cihazımda NetQin Mobile Security kullandığımı da ek bilgi olarak kayda geçeyim. :)

Antivirus Free

Çok fazla özelliği olmayan fakat yüklenen programları dahi virüs kontrolünden geçiren bu uygulama, bazı antivirüs programlarında şikâyet nedeni olan sistemi ağırlaştırma gibi olumsuz bir özelliğe sahip değil. Temel düzey kullanıcılar için rahatlıkla kullanılabilecek olan program, günlük istenilen bir saatte tarama yapacak şekilde zamanlanabiliyor. Gerçek zamanlı koruması açılıp kapatılabilen program, virüs veri tabanını manuel olarak güncellemeye de izin veriyor.

Antivirus Free programına aşağıdaki Android Market bağlantısından ulaşabilirsiniz.
https://market.android.com/details?id=com.zrgiu.antivirus

Bitdefender Mobile Security

Antivirüs yazılımları arasında önemli bir yere sahip olan Bitdefender firmasının ürünü olan Bitdefender Mobile Security, etkileyici ara yüzü ile olduğu kadar sunduğu özellikler ve hizmetlerle de dikkati çekiyor.

Programın ana özelliği olan Malware Scanner ile yüklü uygulamalarınızı ve sistem dosyalarınızı tarayabileceğiniz gibi harici kartınızın içeriğini de tarayabiliyorsunuz.

Security Audit özelliği ile cihazınızda kurulu uygulamaların erişim izinlerini (internet erişimi, cihazınızın ve/veya hattınızın çeşitli bilgilerini görme, bunları değiştirme gibi) görebiliyorsunuz. Bu sayede kurulum esnasında gözünüzden kaçmış bazı ekstra izinlere sahip programlar varsa bunları tespit edip kaldırma konusunu bir kere daha düşünebilirsiniz.

Web Security özelliği, isminden de anlaşılacağı üzere mobil cihazınızla internette gezdiğiniz sitelerde karşılaşabileceğiniz tehditleri haber verip sizi bu tehditlerden korumaya yarıyor.

Hırsızlık koruması olan Anti-Theft özelliği ile Bitdefender internet sitesinden açacağınız hesap bilgilerinizi girdiğinizde cihazınızı internet üzerinden takip edebilirsiniz. Eğer programa gerekli yetkileri vermişseniz bir hırsızlık durumunda cihazınızı yönetebilir, cep telefonunuzun içeriğine başkalarının erişimini engellemek için verilerinizi dahi silebilirsiniz. Bu arada Bitdefender hesabı ile yaptığım konum belirleme testinde cep telefonu konumunun nokta atışı ile gösterildiğini söylemeden geçemeyeceğim.

Bitdefender Mobile Security programına aşağıdaki Android Market bağlantısından ulaşabilirsiniz.
https://market.android.com/details?id=com.bitdefender.security

Dr.Web Anti-virus Light

Dr.Web Anti-virus Light, gelişmiş özelliklere sahip hızlı ve hafif bir mobil antivirüs programı olarak tanımlanabilir.

Anlık virüs korumasına sahip olan program hızlı tarama, tam tarama ve seçime bağlı dosya ve dizinleri tarama seçeneklerini sunuyor. Özellikle şarj konusunda sıkıntı yaşadığımız akıllı telefonlarda, diğer programların çoğunda bulunmayan bu seçenekler sayesinde lokal veya hızlı tarama yaptırarak kaynak tüketimi ve zaman konusunda bir miktar fayda sağlayabiliriz.

Programın Statistics bölümünde, tarama istatistiklerinin yanında geçmiş tarama bilgilerinin kayıtlarına, Quarantine bölümünde de karantinaya alınmış dosyalarınızın listesine ulaşabiliyorsunuz.

Virüs veritabanı güncelleme kontrolü yapmak istediğinizde programın ana ekranında yer alan Update butonu ile bu işlemi yapabiliyorsunuz.

Dr.Web Anti-virus Light programına aşağıdaki Android Market bağlantısından ulaşabilirsiniz.
https://market.android.com/details?id=com.drweb

GuardX Antivirus

Temel virüs tarama ve virüsten koruma özelliklerine sahip bir diğer antivirüs programı olan GuardX Antivirus de anlık tarama özelliğinin yanında zamanlı tarama ve manuel virüs veritabanı güncellemesinin yanında virüs veritabanı güncellemelerini haftalık olarak sorgulama özelliğine de sahip. Günlük ve haftalık olarak otomatik tarama yapma özelliği de olan GuardX Antivirus programına aşağıdaki Android Market bağlantısından ulaşabilirsiniz.
https://market.android.com/details?id=org.qstar.guardx

NetQin Security & Anti-virus

Oldukça gelişmiş bir antivirüs ve güvenlik yazılımı olan NetQin Security & Anti-virus, Bitdefender Mobile Security programında da bulunan uygulama erişim izinlerini görme özelliğini Privacy protection ismi ile sunuyor. Bu özellik sayesinde hangi uygulamaların adres defterinize, SMS/MMS mesajlarınıza, konum ve cihaz bilgilerinize eriştiğini görüp isterseniz programları kaldırabiliyorsunuz.

Antivirüs başlığı altında gerçek zamanlı koruma ve internet koruması özelliklerini açıp kapatmaya olanak tanıyan programda, tam tarama ve özelleştirilmiş tarama olmak üzere iki farklı virüs taraması seçeneği bulunuyor. Yine aynı başlık altında tutulan işlem kayıtlarına da erişebiliyorsunuz.

Cihazın kaybolması durumunda konum bilgisine erişime ve SIM kart değişikliklerini başka bir cep telefonu numarasına SMS mesajı olarak gönderebiliyor.

Programın ekstra özelliklerinden biri rehber yedeğini almaya olanak tanıması ise bir diğer ekstra özelliği de kuşkusuz sistem optimizasyon araçlarını sunuyor olmasıdır. Tabi rehber yedeğini alabilmeniz için i.netqin.com adresinden ücretsiz bir hesap almış olmanız gerekiyor.

Sistem optimizasyonu başlığı altında cihazınızda çalışan uygulamaları görüp kullanmadıklarınızı sonlandırabilir, sisteminize yüklenmiş programların yedeklerini alabilir ve bu programlardan istemediklerinizi kaldırabilirsiniz. Ayrıca yine bu başlık altında bulunan ROM app manager seçeneği ile işletim sisteminizle gelen programları görüp yine bunları kaldırma işlemini yapabiliyorsunuz. Tabi bu işlemi yapabilmek için sistemde root yani yönetici yetkisi almış olmanız gerekiyor. İleri düzeyde sistem bilginiz yoksa bu bölümde işlem yapmayı tavsiye etmem. Çünkü yanlışlıkla sistemin çalışması için gerekli bir programı kaldırırsanız telefonunuz çalışmaz hale gelebilir.

Programı, ayarlar bölümünden haftada veya 15 günde bir tarama yapacak şekilde zamanlayabilirsiniz. Sistem açılışında programın otomatik olarak başlayıp başlamamasını ve durum çubuğunda program simgesinin görünüp görünmemesini de yine ayarlar bölümünden seçebiliyorsunuz.

Network manager başlığı altında internete erişim sağlamış programları görebilmenizin yanında aylık bir kota belirleyip bu kotadan ne kadarını kullandığınızı görmenize de olanak tanınıyor olması, trafik kontrolü için ekstra program kullanma ihtiyacını ortadan kaldırmış.

Programda masaüstüne eklemek için bileşen desteği de bulunuyor. Bu bileşen ile çalışan ve o anda internete erişim sağlayan uygulamaların sayısını, boştaki RAM miktarını görebilir, WiFi’yi, sessiz ve uçuş modunu açıp kapatabilir, Optimize butonu ile de tek dokunma ile sistem optimizasyonu yaparak arka planda çalışan gereksiz uygulamaları kapatabilirsiniz.

Ücretsiz sürümünde virüs veritabanını otomatik olarak güncellemeye izin vermemesi ve NetQin hesabı gerektiren işlemlerde sunucularının Çin lokasyonlu olmasından kaynaklanan işlem yavaşlığı programın olumsuz özellikleri olarak sayılabilir.

NetQin Security & Anti-virus programına aşağıdaki Android Market bağlantısından ulaşabilirsiniz.
https://market.android.com/details?id=com.nqmobile.antivirus20