Kategori: Yaşam |
Tarih: 07.02.2022, 15:03 Çoğu zaman insanlara verdiğiniz hak ettiklerinden fazla değer, zor durumlarda kalmanıza neden olur. Yanlışları affetmeniz, hataları düzeltmeniz, farklılıklara saygı göstermeniz, hiçbir ayrım gözetmeksizin yardımsever olmanız zamanla meziyetiniz değil de göreviniz olarak algılanır. Hatta bir süre sonra buna mecburmuşsunuz gibi davranılır size. İşte o zaman anlayın ki; taşlar yerinden oynamış, roller kontrolden çıkmış, insanlar insanlıkla alay etmeye başlamışlardır. Ve böyle zamanlarda üstlenmeniz gereken en önemli görev; insanlara rağmen insanlığın onuruna sahip çıkmaktır…
Kategori: Edebiyat |
Tarih: 04.04.2021, 15:44 Kendimi bir kitapsever olarak nitelendirsem de özellikle son birkaç yılda gerek iş yoğunluğu gerekse başka meşguliyetlerden ötürü uzun zamandır düzenli kitap okuyabildiğim söylenemez.
Romanlarında araştırma derinliği, mantıksal kurguları, sürükleyiciliği gibi hünerlerini ustalıkla sergilemesi nedeniyle Jean-Christophe Grange kitaplarını severek okusam da bahanelerin çokluğu yüzünden uzun zamandır kütüphanede bekleyen Son Av romanını ancak bitirebildim.
Grange’in diğer eserlerini de okumuş biri olarak Son Av’ın bende öncekiler kadar iyi bir etki bırakmadığını, beklentilerimi çok da karşılamadığını söylesem yeridir. Belki bunda zaman içerisinde insanın yaşadığı değişimlerin, beklentilerdeki farklılıkların da etkisi vardır, bilemiyorum. Ama hayal kırıklığı düzeyinde olmasa da özellikle günümüzün popülizm koktuğu her halinde belli olguları sinsice öne çıkarmasını ve marjinal propagandizmin manşeti düzeyindeki konularda ucuz mesajlar vermeye çalışmasını yersiz ve hatta art niyetli buldum.
Gelişmekle popülizme ayak uydurmak (hatta çanak tutup bundan beslenmek) arasında farkların olduğuna, olması gerektiğine inanan biri olarak bu kıstası hayatımızın her aşamasında karşılaştığımız durumlar ve olaylar için uygulayabilmeliyiz. Bunun sonucu olarak sorgulama yeteneklerimiz gelişecek, bu sayede doğru veya yanlış olarak sınıflandırmakta zorlanacağımız griliklerin de hangi tarafa yakın olduğunun kararını tereddüde düşmeden verebileceğiz düşüncesindeyim.
Kategori: Yaşam |
Tarih: 17.03.2021, 16:15 Tarihin her döneminde kısa zamanda ve kolay yoldan hatta hiç çalışmadan zengin olup refah içinde yaşamak isteyen çok insan oldu. Zevke ve rahatlığa düşkün doğası gereği her insanın buna meylinin olmasını bir nebze de olsa anlamak mümkün aslında. Fakat bu zaafın güdülerine uymak çoğu zaman beklenenle hiç de alakası olmayan nahoş durumlara maruz bırakıyor insanı.
Yine kolay yolla zengin olmak isteyip bir miktar da kafası hileye ve kurnazlığa meyilli düzenbazların eline düşen bu kolay yaşam muhterisleri, düştükleri tuzağı ancak iş işten geçtikten sonra anlıyorlar. Ve neredeyse hemen her gün haberlere konu olmaktan kurtulamıyorlar.
Bu tip kolay yaşam heveslisi miskinlerin anlamadıkları önemli bir şey var; ahlaki ve vicdani değerleri dejenere olmamış her insanın çalışıp hak ederek, alnının teri, emeğinin hakkıyla kazanmasının verdiği huzur ve mutluluğun yerini hiçbir şeyin tutamayacağı gerçeği. Ve yine legal yani yasalara uygun olsa bile hak edilmeden sahip olunan şeylerin aslında başka insanlardan çalmanın makyajlanmış, kılıfına uydurulmuş bir çeşidi olduğu.
Muhtemelen biz göremeyecek olsak da umarım çocuklarımız kimsenin hak etmediği şeyleri elde etmek için yalan-dolana ve zorbalığa başvurmadığı, başkalarına ait olana göz dikmediği adil ve müreffeh bir dünyada yaşama imkanına sahip olabilirler.